4 Ekim 2012 Perşembe

Bunaltı Nevrozu Hakkında Bazı Mülahazalar

PDR, Psikolojik Yazılar, Psikoloji, old,

Bu yazı eski bir yazıdır ve geçerliliğini kaybetmiş olabilir. alert-info
Nevroz, sürekli bir huzursuzluk duygusu eşliğinde bedensel ve toplumsal işlevlerde aksamalara yol açan ruhsal bozukluktur. 

İnsan yaşama uyum sürecinde bir çok nevroz evresi geçirir. Bu yazı ile sizleri bu nevrozlardan biri olan bunaltı nevrozu hakkında bilgilendirmeyi amaçladım.

Bunaltı nöbeti geçiren bir kimse belirsiz bir korku içerisindedir, içi daralır, sık sık solur,boğazında lokma kalmış gibi bir tıkanma duyar. Kolları uyuşabilir, kalp üstünde bir batma, midesinde bir sıkıntı olabilir. (Yörükoğlu, 2005) Bunalma esnasında ortaya çıkan bu belirtiler kişiden kişiye değişmekle birlikte daha farklı belirtilerde gözlemlenebilir. Kendimden örnek verecek olursam, mevcut olan ve kronik olan reflü hastalığım özellikle bunalma dönemlerinde hat safhada gerçekleşir. Her insan bir bireydir ve farklıdır. Dolayısıyla metabolizmanızın verdiği tepki değişkenlik gösterebilir.

Bunaltının korkudan farkı korkuda belli bir dış neden olduğu halde bunaltıda neden belirsizdir. Bunaltı çoğunlukla bilinçdışından kaynaklanan bir çatışma ürünüdür.

Bunaltı nevrozu geçiren birisi o derece paniğe kapılabilir ki, gece yarısı eve doktor çağırabilir.

                                         PDR, Psikolojik Yazılar, Psikoloji, old,
Çocuklukta yaşanan bunaltının en önemli nedeniyse anne babanın ayrılması ya da yitirilmesi durumlarında yaşanır. Örneğin kalabalık içerisinde annesini kaybeden bir çocuğun ağlaması, altına işemesi, terlemesi bir ayrılık bunaltısıdır.

Bunaltı altbenlikten kaynaklanabilir. Bu durumda doyum ve boşalım arayan cinsel ve saldırganlık dürtülerinin baskısı söz konusudur. Üstbenlikten kaynaklanan bunaltı ise daha çok ahlak ve törelere aykırı dürtülerin zorlanması sonucu oluşur.

Az bunaltılı yaşamlar dileğiyle...

Esen kalın.

Yorum Gönder